Sabit İçini Dök

    • Genel
    • off-topic

    Bu internet sistesi çerezleri kullanmaktadır. Bu siteyi gezmeye devam ederek, çerezlerin kullanımı hususunu kabul ediyorsunuz. Daha fazla ayrıntı

    • İçini Dök

      Bu bölümde; içinizi dökebilir, kendinizi rahatlıkla ifade edebilir, sorunlarınızı, sıkıntılarınızı yada mutluluklarınızı paylaşabilirsiniz.

      Uyarı :!: : İçini Dök başlığıı çok şahsi bilgileri, nefret söylemlerini, forumda birbirini tanıyan kişilerin bir birlerine trip atmalarını içermemesi gereken bir başlıktır. Yani hızınızı ona göre ayarlayın. :!:
    • Sonunda başıma bir iş geleceği belliydi. Bi hosting sitesini falan aldatıp her seferinde bilgilerimi değiştirip yeniden üye ola ola 30-50$lık promosyon kazanmaktan dolayı sonunda yakaladılar ve hesaptaki bütün parayı boşalttılar. O kadar da çaba sarfettiydim o paralar için. Haram zıkkım olsun. Ne istediniz bana verdiğiniz, hileyle hurdayla kazandığım paralardan.
    • Şansın varlığına inanmama rağmen, artık bundan şüphe eder oldum. Üç sene öncesine kadar her şey pozitif gidiyordu. Neye elimi atsam başarıyordum. Hatta bazen kendim bile şaşırıyordum bu duruma. Ta ki şansızlık dönemim başlayana kadar.

      Artık elimi neye atsam, orayı kurutuyorum. Çoğu işim düzgün gitmiyor. Ve kötü yanı da hâlâ bu şekilde devam etmesi. Umarım o herkesin dilinde dolaşan, şeytanın belini ben de kırarım. Ve düzlüğe çıkarım. Üstlere çıkıp zirveye görmesem de olur. Önemli olan düzlüğe çıkmak.
    • Diyorum ki ben bu babama sağlam bir gireyim. Böyle ağızlı burunlu. Ama ayağı kalkacak halim yok.

      Ulan karnım ağrıyor dedim, bi ilaç verdi adam 9-10 saattir ikidebir tuvalete çıkıp duruyorum ishal oldum. Öyle böyle değil ya, kaç saattir anam ağladı. Bağırsak düzenliyor diye verdi günümün allahını kitabını halletti ya.




    • Olm dün 100 lira geçti elime, hiçbir şey yapmadım adam akılı %60'ı gitti. Nasıl oldu bu iş anlamadım, savursam elimde bir şey olsa neyse diyeceğim.

      Bir döner söyledim, bir lahmacun, geri kalanına ekmek, süt, yoğurt filan aldım, bakkala borç varmış onu ödedim. Bi baktım para puff...

      Olm şöyle bi hava alayım dedim pencereyi açtım. Sütçüyle hanımı kavga ediyor, adam karıya vurmakla tehdit ediyor filan, oralar çok ilginç değil de... Adam sıcak havada kadını gezdirdiği için tatil yaptırdığını iddia ediyor.

      Bu gözler, bu kulaklar bunları da gördü, duydu.




    • Tam bir yıl önce attığım bir gönderiye denk geldim ve düşündüm.Tam bir yıl önce her şey yolundaydı ve kendimi cidden şanslı biri olarak görüyordum.İşler tıkırında.Fakat bugün sanki tamı tamına her şey tersine dönmüş ve berbat bir durumda.Bir yılda okul,ev,sosyal hayat,insanlarla ilişkiler,maddiyat olmak üzere her şey boka sardı.Üstelik en kötüsü de ne biliyi misin?Ağlarken bile gülerek ağlayan biriyken şimdi azcık gülünce bile yüz kaslarım ağrıyor.
    • İnsanlar ne kadar nefret dolu yahu. Hayatımda pek çok sorun ve zorluk yaşıyorum ama acının benden bir şeyler götürmesine izin vermek yerine, onu benimsemeye ve insanlara yaklaşımımı etkilemesine izin vermemeye çalışıyorum. Açıkçası kimi zamanlar zor oluyor çünkü oldukça kötü şeyler yaşıyorum bir süredir. Ancak, acının beni nefret dolu bir insana dönüştürmesine izin verirsem, ona yenilmiş olacağım. Açıkçası gurur da duyuyorum şu noktada, bayağı yol almışım.

      Olay basit aslında. Bir veba gibi yayılan nefrete kendini bırakmak veya bunun yerine, kendi krallığını inşa etmeye çalışmak. Belki ömrü uzun bile olmayabilir. Ancak çürüyerek, yozlaşmış bir mahluğa dönüşmesindense, yanarak ve gözleri kamaştırarak yok olması daha tercih edilir. Kimi yapıların ölmesine izin vermeli. Yok olmaktan daha kötü şeyler var. İnsan nefes aldığı sürece, her zaman yeniden inşaya başlayabilir ve etrafına bir şeyler katabilir.

      İş aslında, dönüp dolaşıp aynı yere geliyor. Çocuk gibi şikayet mi edeceksin, yoksa elini taşın altına mı koyacaksın? Hemen her şey boktan olabilir ama sadece şikayet etmek bir şey değiştirmiyor. Başka bir deyişle, karanlık sonsuz olabilir ama ben matematik bilmiyorum gardaş alsdladas

      Bununla beraber, belli şeylere adapte olmak ve tecrübeden öğrenmek gerekiyor elbette. Mesela kötü niyetli kişilerden kurtulmak gerekli, yoksa hoşgörüyü ve özgürlüğü suistimal ediyorlar. Bu konuda herhangi bir hoşgörüye mahal yok. Biliyorum, ironik. Ancak bir açıdan tutarlı da. Yine, insanın elini taşın altına koyması gerekiyor. Artık bu konuda herhangi bir tereddüdüm de kalmadı.

      Not: Nefreti sevmiyorum diye, öfkeye karşı falan değilim. Öfke kaynağına yöneltildiği ve verilecek tepki duruma göre ayarlandığı sürece, gayet yerinde ve sağlıklı bir duygu. Kendi başına kötü bir duygu yok zaten. Yanlış sebeplerle hissedilen şeylerin yarattığı sıkıntılar var sadece.
    • Anlık mod;

      Şunu tut. Bak, ben TUS'u bitiremedim. Ha yani bitiremedim derken, sınav çok uzun sürdü sıkıldım çıktım. Oyuncu olacaktım, babam istemedi. Tıbba girdim, hani bir iki hatun düşer diye öğle yemeğine bile bu avatarla çıkıyorum.

      Bir de aksesuar diyor lan.




    • The Last Outlaw yazdı:

      Anlık mod;

      Şunu tut. Bak, ben TUS'u bitiremedim. Ha yani bitiremedim derken, sınav çok uzun sürdü sıkıldım çıktım. Oyuncu olacaktım, babam istemedi. Tıbba girdim, hani bir iki hatun düşer diye öğle yemeğine bile bu avatarla çıkıyorum.

      Bir de aksesuar diyor lan.
      Bu mod güzeldi aslında.

      Şu an ki modum;



      ______________________________________________________________________________________________________________


      Korkular ile yaşamak en kötüsü sanıyordum, belki hala da öyle düşünüyorumdur. Ama hiç gerçekleşmeyecek beklentilerle yaşamak, bazı şeyleri asla değiştiremeyeceğini bilmek daha acıymış. Daha huzurlu ama, daha acı.




    • Tatil maceralarımı anlatayım da dinleyin.

      Döneli bir hafta filan oluyor tatilden ama bunu yazmazsam rahat edemeyeceğim.

      İnsan yol arkadaşlarını iyi seçmeli. Ulan bir tatile çıkalım dedim, Balıkesir'e. Benim gibi Allah'ın delisiyle çıkmayın.

      Diyorum oğlum bak yaralarım var, deniz bana iyi gelmiyo gözlerimi acıtıyo. Yok illa girecen. Girdik mi baba, üç günde dört kere. Gözler gitti, bacaklar kızardı yandı tahriş oldu. Eve kendimi zor attım. Ama ne çileyle attım.

      Aşti'de indik mi baba. Bacaklar yara, pişik olmuşum omuzlar yanmış sırt yanmış, telefon düzgün çalışmıyo. Napsak ne etsek Aşti otobüslerinin kalktığı yere zor attım kendimi, girdim mi İncirli yazana. Bir sıkışıklık var, adam utanmasa tavanda yolcu götürecek. Onun kalkmasını bekle yarım saat, neyse kalktık mı? Normalde Etlik'den başlayıp Halk eğitimin oralardan dolanan dolmuş yol çalışması nedeniyle Halk eğitimin oradan dolanmaya kalkmasın mı, ters güzergah yani. Normalde evin oralarda inmem gerekirken en az 300 metre geride iniyorum. O halimle eve nasıl gittim, nasıl düştüm bir ben biliyorum bir tanrı biliyor.


      Bu da böyle bir anım.




    • Halamın mezarını yaptırdık bugün.İçinin toprağını ben attım.Sessiz sedasız kürek sallarken düşüncelere dalıyor insan.İnsan hayatının değerini düşünüyor.İnsanların ne kadar kırılgan varlıklar olduğunu düşündüm.İnsanları kırmak üzmek kolay ama peki ya öldürmek?O kadar basit mi?Korkar mı acaba insan bundan veya çekinir mi?
      12 yıl önce kocası denen köpek tarafından vuruldu halam.Ayrılmak istediği için.8 yıl ceza verdiler.Peki bu kadar ucuz mu insan hayatı?
      Dindar biri değilim bir öteki dünya inancım yok fakat olmasını bazen çok istiyorum.İnsanlar yaptıklarının cezasını çekmeli.Çünkü dünyada adalet yok.Yaptıklarının bedelini ödemeliler.Ödemek zorundalar.