Sabit En Son İzlediğiniz Animeler ya da Okuduğunuz Mangalar ?

Böyle ciddi bir amaç yok ya seride (belki de ben anlamadım) . Pro shogi oyuncusu olması dışında.
O yüzden nasıl final verecek merak ediyorum.

Şogi oyuncusu olmasından çok neden şogi oynamaya başladığı seride daha büyük yer kaplıyor.

Ciddi bir amaç... dünyayı kurtarmak tarzı ise yok. Kendi dünyasını ise var. ,
,


şu openingi mükemmel. : )

Liar Game'i okudum. Serinin ilerleyişi güzeldi oynanan oyunlar olsun ama karakterleri biraz eksik buldum. Zaten Nao gibi biri animeler için bile fazla derecede saf karakter.

Bir de seri erken bitirilmiş gibi geldi. Her şey son bölümde olup bitti.

Tokyo Ghoul'de 20 küsürlü bölümlere geldim. Hoşuma gitmemişti 3-4 yıl önce izlemiştim bi kavga sahnesini.
Bi okuyum dedim baya güzelmiş aslında. AOT gibi böyle iki taraf da biraz haklı olunca daha bi güzel oluyo hikayeler. Sonu benzemez umarım.

Mononoke Hime. Çok beğendim, izlediğim diğer Ghibli filmlerinden daha sertti.

Tonari no Totoro.

Çok tatlış bir filmdi. Çok az dram barındırsa da o konuda da etkiledi beni. Meşhur yağmurlu sahneyi de görmüş olduk, her şeyiyle çok hoşuma gitti.

Neon Genesis Evangelion
End of Evangelion

NGE’ye puanım 80. End of Evangelion’a 100. Genel puanım 85-88 arası.
İzlediğim okuduğum seriler arasında belki en sevdiklerim arasına giremedi ancak en özel, en niş yapımlardan biriydi.



Seride çok fazla mitolojik dini unsur vardı ve zaman zaman izlemeyi zorlaştırıyordu. Onun dışında neden End of Evangelion’u son 2 bölüme sığdırmadılar anlamadım demiştim. Onu da bir arkadaş açıkladı, EoE’u fan baskısı sebebiyle çıkarmışlar yoksa seriyi yapan abi işini ana seride bitirmiş.

Demon Slayer'ı izledim en son.

Death Note

Anime/manga evrenine yaklaşık 8 yıl önce girdim. Adını sürekli duyduğum ama hiç izleyesim /okuyasım gelmediği bi seriydi.
Zaten bu zamana kadar da yemediğim spoiler kalmamıştı.
Bi gaz ile başladım ve 1 haftadan kısa sürede bitirdim. Dibine kadar spo yediğiniz bi eserden ne kadar zevk alabilirseniz fazlasını aldım.

Son açılan puanlama konusuna göre puan verecek olursam

9-Oldukça iyi.Kendi türünün en iyilerinden.

Masamune-kun no revenge




İlk anime izlemeye başladığımda bilinçsiz bir şekilde önüme ne çıkarsa izlerdim ve kısa süre sonra anjmenin adı ve karakterleri dahil her şeyi unuturdum.Bu anime de onlardan biri.Bunun için bir çok seriyi yeniden izleme kararı aldım.Hem 2. Sezonunun çıkacağını duyduğumdan hem de sınav haftam olduğu için kafa dağıtmalık bir şey aradığımda tekrar izleyeyim dedim.

Diyaloglarlar ve reaksiyonlar zaman zaman tebessüm ettirdi beni. Sanırım anime hakkında tek pozitif düşüncem bu.Hikaye başlangıçta güzel bir şey vaat ediyor ama vaat ettigi gibi ilerlemiyor, ana karakter ortalama yan karakterler her animede gördüğümüz standart tipler.Bir şeyler bekleyerek izleseydim puanım 4 hatta 3 bile olurdu ama tamamen 0 beklentiye kafa dağıtmak için izlediğimden istediğimi kısmen aldım aslında.5/10 vasat altı diyebilir o yüzden.

Gotoubun no Hanayome



2. sezonu yeni çıkmış, eskiden ilk sezonunu izlemistim komple baştan izleyeyim dedim.Yani anime hakkında olumlu veya olumsuz pek bir şey diyemiyorum.Belki olumlu olarak, diyaloglar,karakter gelisimleri falan fena değil ve izlerken sıkılmadığımı söyleyebilirim.
"Ben güzel çizilmiş anime kızı seviyorum, konusu falan güzel olmasa da olur" diyosanız izlemenizi öneririm.Onun dışinda bomboş bi seri.Konusu kısaca, beşiz kardesler var her biri ayrı ayrı tsundere,yandere gibi klasik anime kızı tipleri.Onlara özel ders vermeye gelen ana karaktere aşık oluyolar.Ara sıra kavga edip barışiyolar falan.Baska da bir sey oldugu yok.
Puan olarak 6/10 verebilirim.Bana pek hitap etmese de bu tarz animeleri sevenlerin sevebilecegini düşünüyorum.



One piece



Yaklaşık 250 bölüm izledim yani animenin 4'te birine geldigime göre aklımdaki bazı şeyleri söyleyebilirim anime hakkında.
Aslinda kabaca 2 sekilde değerlendirmek istiyorum.Birincisi aksiyonu, macerası vb kısımlarının Geek tarafımı ne kadar tatmin ettiği; ikincisi ise izlerken güldügüm, eģlendigim vb daha normal bir izleyici olarak ne kadar tatmin oldugum.
2. kısımla ilgili hicbir sıkıntım yok.Hatta çok ama çok sevdigimi bile söyleyebilirim.İnanılmaz dinamik,eğlenceli,zaman zaman gülduren zaman zaman da duygulandıran,hikayesi oldukça akıcı ve merak uyandırıcı ilerleyen bir seri şu ana kadar.10/10 veririm bu kısma çok rahat.Fakat ilk kısımla ilgili düşüncelerim ise bunların tam zıttı.
Yani yıllardır çizgi roman okuyan, Dc animasyon ve çizgi dizilerinden tut da Marvel filmleri, boktan Cw dizileri,anime,manga,manhua gibi geniş bir izleme/okuma geçmişi olan biri olarak bile One Piece kadar kötü olan bir seri nadir gördüm.Savaşları sıkıcı ve yaratıcılıktan uzak, kötü adamlar çok boktan, evren acaip dengesiz.Birisinin yaralanmasının falan gram değeri yok.Yani ciddi ciddi pek cok savaşı "geçip sonucuna mı baksam" dediğim cok oluyor.

Çerezlik bir mangaydı. Bu türde okuduğum pek manga yok. Ama iyilerinden biri olduğuna eminim. Boş zamanınızda okuyun. 2 güne biter zaten. Sci-fi türünde bu arada.

mushoku tensei animesinin ilk sezonuna baktım. myanimelistte puanı o kadar çok ki bir bakayım dedim. İlginç bir havası var ancak bu puanıda haketmediğini belirteyim. Birde neden japon animelerinde sürekli bir sapık olmak zorunda anlamadım. Herhalde japonlarda sapıklık normal bir sey. enteresan

Bence kendi türünün en iyi serilerinden birisi.Tabi ecchi kısımlarını saymazsak.Bazı kısımlar ciddi anlamda rahatsız ediciydi.

Diğer birçok isekai animesi birbirinin kopyası gibi ve birçoğunu izlerken ciddiye bile alamıyosun.Fakat bu seri pek çok şeyi doğru yapıyor.Yan karakterleri işliyor, hikaye ciddi ve akıcı, güç dengeleri yerinde, aksiyonu güzel.

Horimiya'nın animesini izledim. Genelde insanlar başlarını beğenip(mangasını) orta ve son kısımlarını sıkıcı buluyor, ancak ben genel olarak beğendim. Anime manganın tamamını işliyormuş, elbette atladığı bölümler de vardır tabii ki ama final aynı.

Karakterlerin çoğuna kanım ısındı diyebilirim, zaten ana karakter ikilisi de çok sevilesi tipler. Yani, bir romance/şonen/slice of life'dan beklenebilecek her şey vardı, yer yer drama da kaçıyordu ki bence türlerinden biri de olabilir.

Ömrü boyunca tuhaf bulunmuş, zorbalık görmüş... bunun sonucu olarak toplumun genelinden farklılaşan fakat özünde hala temiz bir kalple kalabilmiş Miyamura ile, ömrü boyunca derslerinde/hayatında/arkadaş ilişkilerinde başarılı olmuş Hori'nin ilişkisi gayet güzel yansıtıldı bence. Bozdu denilen kısımları da hiç anlamadım doğrusu.

Ha, mükemmel bir seri değildi belki ancak tadındaydı. Tek eleştirim biraz üçgen şekilde birbirimize takıcaz durumu vardı. O ona takıyo, o ona sonra hepsi uşağa.

Puan vermeyi seven bir insan değilim, ki pek anlamam ve versem de çok doğru puanlar da veremiyorum. Ancak memnun ayrıldığımı söyleyebilirim babo ok.

Aku no Hana okuyorum şu sıralar. Youtube'da dolanırken bu mangayı okumayın diye bir video görünce ilgimi çekti ve izledim. Aslında videoda mangaya övgüler sunuluyordu fakat herkese göre olmadığı da söyleniyordu. Bende merak ettiğim için göz atmaya karar verdim, aslında pek okuyacağım türde bir eser olmamasına rağmen kendini okutmayı başardı.

İlk başlarda kendimi ben neden bu mangayı okuyorum diye sorgulasam da değişik bir şekilde beni etkilediği yerler oldu. Konusu basit olmasına rağmen bir insanın kabul etmese de aslında derinliklerinde farklı bir kişiliği olduğu, herkesin benzer dürtülere sahip olabileceğini gösteriyor. Ana karakter ile bağ kurabildim bu yüzden.

Ayrıca serinin on üç bölümlük bir animesi de bulunmakta. Rotoskop tekniği ile yapıldığından ötürü izleyici tarafından beğenilmemiş ve devam etmemiş. Ben şahsen beğendim, kullanılan müzikleri ve yönetmenliği başarılı buldum. Manganın o rahatsız edici havasını iyi yansıttığını düşünüyorum.